Telefon
WhatsApp
Yeni Audi A8'in Yüzü GrandSphere Konsepti ile Ortaya Çıktı

Audi, üç ‘Küre-Sphere‘ konsept modelinin ikincisi olan ve IAA 2021’de sergilediği Audi grandsphere konsepti ile gelecek nesil Audi A8 modelinin tasarımı hakkında önemli ipuçları verdi. Audi’nin gelecekteki modellerinde kullanacağı teknolojileri ve tasarım özelliklerini yansıtan Audi grandsphere, markanın teknolojik dönüşümde ve bütünsel mobilitede sunabilecekleri konusundaki iddasını ortaya koyuyor. Ağustos ayında, değişken dingil mesafesine sahip, otonom bir spor otomobile dönüşebilen skysphere’i tanıtan Audi, ikince konsepti Audi grandsphere’den sonra, 2022 yılında da üçüncü modelini sunmayı hedefliyor: Audi urbansphere… 

Direksiyon simidi ve pedalların gizlendiği Audi’nin bu yeni konsepti, geleneksel sürücü odaklı kokpiti ve yolcu bölümlerini, geniş bir salona dönüştürüyor ve tüm yolcular için yeni özgürlük alanları sunuyor. Audi grandsphere yalnızca sürücüyü sürüş görevlerinden kurtarmakla kalmıyor, aynı zamanda kabin içindeki herkese bu özgürlüğü, farklı deneyimlerle yaşamaları; iletişim, dinlenme veya çalışmaları için çok çeşitli seçeneklere sahip bir alan sunuyor. Audi grandsphere, bir otomobil olmaktan çıkıp tam anlamıyla bir "deneyim aygıtı"na dönüşüyor.

AUDI A8 LONG'DAN UZUN AKS MESAFESİ

5,35 m uzunluğunda, 2 m genişliğinde ve 1,39 m yüksekliğindeki Audi grandsphere, bu boyutlarıyla lüks sedan sınıf otomobiller arasında yer alıyor. 3,19 m‘lik aks mesafesi değeriyle mevcut Audi A8'in Long versiyonunu bile gölgede bırakıyor. Herşeye rağmen, Audi grandsphere, ilk bakışta, geleneksel bir sedandan daha çok, dört kapılı bir GT'ye benziyor. Audi grandsphere’de kapılar, ters konumlandırılmış; B sütunu bulunmuyor. İç mekanın tüm dünyası, daha araca binerken açılıyor. Yolcularına kapılarını açan Audi grandsphere, onları kendilerine özel ekran görüntüleri ve ortam ışığıyla karşılıyor. Sürücü ve ön yolcuyu otomatik olarak algılıyor, klima kontrolleri ve koltuk pozisyonları gibi bir dizi kişisel konfor özelliğini otomatik olarak ayarlıyor. Aynı zamanda, bilgi-eğlence sistemi, yolcuların en son kullandıkları hizmetlere erişiyor ve sürdürüyor. 

Geniş cam yüzeyler, geniş ön cam ve şeffaf tavan da bu hissi vurguluyor. Konfor alanındaki değişiklik ise oldukça radikal: geleneksel bir sedanda arkada olan koltuk, şimdi ön sıraya geçiyor. Çünkü artık sürüş işlevine ve kontrollere zorunlu olarak bağlı kalmak gerekmiyor. Ayrıca, 4. seviye sürüşte, direksiyon simidi ve pedalların gizlenmesiyle, kabinin ön alanı, maksimum hareket olanağı sunan geniş ve boş bir alan haline geliyor. 2+2 kişilik olan Audi grandsphere‘de iki ayrı ön koltuk tamamen geriye itildiğinde iç mekan çok daha geniş görünüyor. Arkadaki iki kişi için ise, yanlara dolanan kolçaklı bir oturma sırası entegre edilmiş. 

EKRAN YOK

Audi grandsphere'de otonom sürüş etkinleştirildiğinde, göstergeler ve diğer ekranlar ortadan kayboluyor. Bunun yerine, yüksek kalitede malzemelerden yapılmış alanlar ortaya çıkıyor. Tamamı sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş ahşap, yün, sentetik tekstil ve metaldan olan yan kaplamalar, koltuk kaplamaları ve döşemelerin yer aldığı Audi grandsphere'de deri kullanılmıyor. Araç bir parmak dokunuşuyla canlandığında iç ortam farklılaşıyor: sürüş durumuna bağlı olarak, ya tüm iç mekana dağılan ya da sürücü ve ön koltuktaki yolcu için bölümlere ayrılan ekranlar ortaya çıkıyor. Seyahat ederken gerekli olan tüm bilgiler yüksek çözünürlükte ve tam olarak okunabilir şekilde ekranlarda yer alıyor. Alternatif olarak, projeksiyon yüzeyleri, otomatik sürüş modunda, bilgi-eğlence içeriği için CinemaScope ekranları veya video konferans ekranları olarak da kullanılabiliyor. Ayrıca, arzu edildiğinde müzik veya navigasyon için içerikler arası hızlı geçişi sağlamak amacıyla, projeksiyon yüzeylerinin altına bir sensör çubuğu entegre edilmiş. Araçta aktif olan tüm fonksiyonları ve uygulamaları gösteren bu alanda farklı menüler için simgeler yanıp sönüyor.

750 KM MENZİL

Audi grandsphere'in teknolojisi Premium Platform Electric veya PPD olarak bilinen platforma dayanıyor ve tamamen elektrikli tahrik sistemleri için tasarlanmış. Grandspher’deki PPD'nin temelinde, yaklaşık 120 kWh enerji sağlayan, akslar arasında yerleşik bir batarya bulunuyor. Audi grandsphere, markanın alameti farikası quattro sürüş sisteminden vazgeçmiyor. Ön ve arka akslara monte edilmiş ayrı elektrik motorlarına sahip bu konsept otomobil, dört tekerlekten çekişi sağlamak ve sürüş dinamikleri ile enerji verimliliği arasında bir denge sağlamak için elektronik koordinasyonu kullanıyor. Audi grandsphere konseptinin iki elektrik motoru, toplam 530 kW güç ve 960 Newton metrelik bir tork sağlıyor. Tahrik sisteminin kalbinde 800 voltluk şarj teknolojisi yer alıyor. Daha önce Audi e-tron GT’de kullanılan bu teknoloji, akünün hızlı şarj istasyonlarında çok kısa sürede 270 kW'a kadar şarj edilebilmesini sağlıyor. Geleneksel bir motora sahip bir otomobilin yakıt ikmalinde gereken süreye neredeyse eş değer bir sürede şarj olan Audi grandsphere‘in 300 kilometreden daha fazla bir menzile ulaşması için 10 dakika şarj yeterli oluyor. 25 dakikadan daha kısa bir sürede 120 kWh batarya, yüzde 5'ten yüzde 80'e şarj edebiliyor. Audi grandsphere, seçilen sürüş sistemine ve güç çıkışına bağlı olarak 750 kilometreden fazla bir menzile ulaşıyor. Dinamik nitelikler açısından bakıldığında da Audi grandsphere içten yanmalı motorlara sahip rakiplerini gerçekten geride bırakıyor: 0-100 km/sa hızlanmasını 4 saniyenin biraz üzerinde tamamlıyor.

Mercedes

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Sidebar En Üst 300 x 250 Reklam Alanı

Reklam

Toyota C-HR

Anket